İlk Ortaya Çıkışı:
İzale-i Şuyu (ortaklığın giderilmesi), Osmanlı Dönemi’nde İslam hukuku temelli olarak uygulanmıştır. Bu kavram, Osmanlı Mecelle-i Ahkam-ı Adliyyesi‘nde de yer almıştır. Mecelle, 1869-1876 yılları arasında yürürlüğe girmiştir ve İzale-i Şuyu’ya dair düzenlemeler, taşınır ve taşınmaz mallarda ortaklığın mahkeme kararıyla sona erdirilmesi esasına dayandırılmıştır. Ancak, bu hukuk prensibinin kökeni İslam hukukuna kadar uzanır ve Osmanlı öncesi dönemlerde de farklı şekillerde uygulanmıştır.
Osmanlıca Yazımı:
Osmanlıca’da “İzale-i Şuyu” şu şekilde yazılır:
إزالة الشيوع
- İzale (إزالة): Giderme, kaldırma anlamına gelir.
- Şuyu (الشيوع): Ortaklık veya yayılma anlamındadır.
Bu kavram, Osmanlı döneminde özellikle taşınmaz malların adaletli şekilde paylaştırılması için başvurulan bir yöntemdi ve günümüzde Türk Medeni Kanunu’nda “ortaklığın giderilmesi” adıyla yer almaktadır.
İzaleyi şüyu, Türk hukukunda, ortak mülkiyetin sona erdirilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Ortak mülkiyetteki bir malın paylaşımı konusunda ortaklar arasında anlaşmazlık çıktığında, mahkemeye başvurularak bu ortaklığın giderilmesi talep edilir. Bu dava, özellikle miras yoluyla intikal eden taşınmazlarda sıkça karşımıza çıkar.
—
İzaleyi Şüyu Davasının Hukuki Dayanağı
Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesi, ortaklığın sona erdirilmesini düzenler:
Madde 698: “Paylı mülkiyette, paydaşlardan her biri, malın paylaşılmasını isteyebilir.”
Bu maddeye göre, ortaklar arasında anlaşma sağlanamazsa, dava yoluyla ortaklık sona erdirilir.
—
İzaleyi Şüyu Davasının Türleri
1. Aynen Taksim (Fiili Paylaşım):
Ortak mal, bölünebilecek durumdaysa (örneğin bir arsa), mahkeme tarafından her ortağa payına uygun bir şekilde bölüştürülür.
Bölünme, malın değerine zarar vermeyecek şekilde yapılır.
2. Satış Yoluyla Paylaşım:
Malın bölünmesi mümkün değilse (örneğin bir bina), mahkeme, taşınmazın satışına karar verir.
Satış genellikle açık artırma yoluyla yapılır ve elde edilen gelir, ortaklar arasında paylaştırılır.
—
İzaleyi Şüyu Davasının Açılma Sebepleri
Miras yoluyla intikal eden taşınmazlarda ortakların paylaşımda anlaşamaması.
Ortak malın kullanımında yaşanan uyuşmazlıklar.
Ortaklardan birinin malın paylaşılmasını talep etmesi.
—
İzaleyi Şüyu Davasının Sonuçlanması
1. Aynen Taksim Kararı:
Mahkeme, malın bölünebilir olduğunu tespit ederse, mal ortaklar arasında bölüştürülür.
Örneğin, bir arsa her ortağın payına göre bölünebilir.
2. Satış Kararı:
Malın bölünmesi mümkün değilse veya bölünmesi değer kaybına yol açacaksa, mahkeme satış kararı verir.
Satış genellikle açık artırma yoluyla yapılır.
3. Red Kararı:
Mahkeme, davanın reddine karar verebilir. Bu, genellikle şu durumlarda gerçekleşir:
Paydaşların Ortaklık Sözleşmesi: Eğer paydaşlar arasında, ortaklığın belirli bir süre sona erdirilemeyeceğine dair bir sözleşme varsa, dava reddedilir.
Malın Kamu Yararına Kullanılması: Ortak mal, kamu hizmetine tahsis edilmişse, ortaklık sona erdirilemez.
Bölünmenin Teknik Olarak İmkânsızlığı: Malın bölünmesi veya satışı teknik veya hukuki olarak mümkün değilse.
—
İzaleyi Şüyu Davasının Reddedildiği İstisnai Durumlar
1. Kamu Yararına Tahsis:
Örneğin, ortak mülkiyetteki bir taşınmaz okul, hastane veya cami gibi kamu hizmetine tahsis edilmişse, ortaklık giderilemez.
2. Sözleşmeyle Ortaklığın Sona Erdirilemeyeceği Hükmü:
Paydaşlar, ortaklığı belirli bir süre sona erdirmeme konusunda anlaşmışsa, bu süre dolmadan dava açılamaz.
3. Malın Bölünemezliği veya Satışın Mümkün Olmaması:
Örneğin, tarihi eser niteliğindeki bir bina, kanunen satılamaz veya bölünemez.
4. Paydaşların Birinin Hakkının Korunması:
Bir paydaşın mağduriyetine neden olacak bir durum varsa (örneğin, malın bölünmesi onun yaşam alanını yok edecekse), mahkeme davayı reddedebilir.
—
Günümüzde İzaleyi Şüyu Davalarının Mahkemelerdeki Seyri
Davaların Süresi: Ortalama 1-2 yıl arasında sonuçlanır. Ancak tarafların itirazları ve temyiz süreçleriyle bu süre uzayabilir.
Masraflar: Davayı açan kişi, dava masraflarını üstlenmek zorundadır. Satış yapılırsa, elde edilen gelirden masraflar düşülür.
Mahkeme Kararları: Günümüzde mahkemeler, taşınmazın türüne ve ortaklar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre genellikle satış yoluyla paylaşımı tercih eder.
—
Sonuç
İzaleyi şüyu davaları, özellikle miras hukuku bağlamında yaygın bir şekilde görülmektedir. Bu davalar, ortaklar arasında yaşanan anlaşmazlıkların hukuki bir zeminde çözülmesini sağlar. Ancak dava açmadan önce, tarafların anlaşma yoluna gitmesi hem zaman hem de maliyet açısından daha avantajlıdır.
İstisnai durumlar, davanın reddedilmesine yol açabileceğinden, dava açmadan önce bir hukuk uzmanından destek almak önemlidir. Bu tür davalar, hem hukuki bilgi hem de strateji gerektirir.